Haber

Özgür Özel’den Erdoğan’a yanıt: Kral karşımıza çıplak çıktı

Hatay Kırıkhan’da depremde hasar gören ve yeniden inşası İBB iştiraki KİPTAŞ tarafından üstlenilen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin temel atma törenine CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş katıldı. İBB çalışanlarının katkısıyla finanse edilen okulun adının İBB İşçi Lisesi olacağı açıklandı.

‘İLK 3 GÜN YALNIZDIK’

Açıklamalardan satırbaşları şöyle:

Lütfü Savaş: 5 Şubat gecesi hepimiz yatarken çok keyifli vakit geçirdik. Uzatmalarda Kasımpaşa’yı 1-0 mağlup ettik ve o gece sabaha büyük bir kabusla uyandık. Futbol takımımızdan sadece 7 kişiyi kaybettik. Sadece ekibimiz değil, sadece Hatay’da ya o sabah ya da ilerleyen günlerde gecikmeler nedeniyle 24 bine yakın insan hayatını kaybetti. İlk 3 gün gerçekten yalnızdık. 3. günden sonra gelenler oldu ama buraya en çok destek verenler İBB ve İBB çalışanları oldu. Hatay’ın her köşesinde bize destek oldular. İstanbul’un aidatını ödemek çok zor. İBB grupları zaman zaman bizden daha fazla çalıştı.

‘SORGULANMASI GEREKEN KOLTUKLARDA OTURAN İNSANLARIZ’

Ekrem İmamoğlu: 6 Şubat unutulmaması gereken bir gün. Eğer deprem bölgesindeki bir vatandaşımız bile unutulmuş hissediyorsa hepimiz utanmalıyız. Aradan 1 yıl geçmesine rağmen halkımızın deprem anında acıyı hala derinden hissettiğini görüyoruz. O derin acıyı paylaşmaya çalışıyoruz. Nitekim unutulduklarını hisseden, devleti kendilerinden yana göremeyenler de var. Buna kulak tıkamak, başka yorum yapmak hiçbir kamu yöneticisinin ya da hiç kimsenin işine gelmez. Sorgulaması gereken o koltuklarda oturan bizleriz. 6 Şubat ayından en çok ders alması gerekenler biz siyasetçiler ve bu ülkenin yöneticileriyiz. Politika: Depremde kimse ölmez Güvenliğimizi sağlamak için yapmamız gereken bir görevdir. AFAD tarafından 6 Şubat sabahı Hatay’a atandığımız günden bu yana 16 milyon İstanbullumuz adına sorumluluğumuzu yerine getirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Biz hiçbir zaman bir kişi ya da parti adına yapmadık ve öyle de tanımlamıyoruz.

90 bin İBB çalışanının dostluğunu aktarmak için buraya geldik. Kırıkhan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin açılışını yapıyoruz. Gençlerimiz geleceğe burada hazırlanacak. Okulu en kısa sürede bitireceğiz.

Gazi Anadolu Lisesi’nin inşaatını üstlendiğimizi ve imalatını tamamlamak üzere olduğumuzu belirtmek isterim.

Hatay her zaman ayakta kalabilen insanların coğrafyasıdır. Bu bölgenin güzel insanları acıyı bala dönüştürmeyi, yaşamı yeniden inşa etmeyi, insanlığını her koşulda korumayı biliyor. Konumumuz, konumumuz ne olursa olsun Hatay’ı yaratmak, büyütmek ve tüm eksiklerini gidermek için elimizden geleni yapmak görevimizdir. Yeter ki hep birlikte düşünelim. Afet zamanlarında birlik olalım. Bunu kişisel çıkar yapmayalım.

‘DEPREMDE CAN KAYBI SİYASİDİR, SİYASİDİR’

Özgür Özel:6C Şubat ayı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin yaşadığı en büyük acılardan biridir. 50 bin 783 canımızı kaybettik. Bir yıl önce bu haberi duyduğumuzda nasıl buraya koştuysak, bugün de buradayız.

27. dönemde görev yapan 130 milletvekilimize ilk gönderdiğimiz mesaj ‘Deprem bölgesine gidin’ oldu. Burada tüm temsilcilerimize emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 28’inci dönem milletvekillerimizin tamamı yine deprem bölgesinde. 81 ilde CHP örgütleri sessiz kaldı. İlk günden bu yana bu sorunu siyasi gündeme taşıyarak istismar etmekten kaçındık. Depremde yaşanan can kayıpları elbette siyasi ve politiktir. Siyaset öncelikleri belirlemekle ilgilidir. Bir şehrin kirasını transfer etmeye mi öncelik veriyorsunuz yoksa o şehri afetlere dayanıklı hale getirmek için mi kullanıyorsunuz? Ancak günlük siyasette hayatımız enkaz altındayken, hala umut varken, arama kurtarma çalışmaları her yerde devam ederken biz bunu sıcak siyasetin parçası haline getirmedik. Ancak depremden 2 gün sonra Cumhurbaşkanı, “Kimsenin endişelenmesine gerek yok, 1 yılda 600 binin üzerinde deprem konutu ihtiyacını karşılayacağız” diyerek, hem devlet iktidarını bir partinin çıkarlarına dönüştürerek niyetinin ne olduğunu gösterdi. ve devletin gücünün ihtiyaç duyulduğunda farklı gösterilmesi. O gün ülkeyi nasıl bir hükümet yönetiyordu? 21 yıldır iktidardaydılar, parlamentoda çoğunluğu elde ettiler, kadro alımlarını tamamladılar, 1999’daki büyük depreme karşı en sert eleştirilerle iktidara geldiler, 3’üncü günde hala çadır yok diyerek iktidara geldiler. depremin sorumlusu olarak hükümeti göstermek. Cumhuriyet tarihinde toplanan vergilerin 3 katını topladılar. Özel Tüketim Vergisi ile 40 milyar dolar deprem vergisi topladılar. 21 yıldır iktidardaydılar ve ellerinde inanılmaz kaynaklar vardı. Gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikleyerek işe başladılar. Dirençli şehirler yerine kaynakları başka yerlere harcadılar ve 8 kez imar affı çıkardılar. 26 milyar lirayla övündüler ama depreme bile harcamadıkları ortaya çıktı.

3 gün büyük bir koordinasyon eksikliği, panik ve yanlış kararların olduğu günlerdi. Bütün belediyeler yola çıktı. Yapılması gerekenler ertelendi ki hükümetin yapamadığı, belediyelerin yaptığı görülmesin. İlk akla gelen, dakikalar içerisinde sahaya çıkmaya hazır olan Silahlı Kuvvetler oluyor. 3 gün boyunca orada değillerdi. Daha sonra bazı kişilerin “Onu çıkarmak kolay ama geri takmak zor” diye düşündüğünü öğrendik. Bu ülkeyi en değerli 72 saatten mahrum bırakan bir iktidarla karşı karşıyaydık.

‘ÇADIR YOKTU, IBAN YAPTILAR’

Çadır yüzünden insanlar perişan oldu, çadır yoktu ama Kızılay’ın çadır sattığını öğrendik. Herkes yardım beklerken depremzedelerin telefonlarına IBAN bile gönderdiler. Günü geldiğinde elbette dayanışma örgütlenirdi ama çok kibirli bir şey yaşadık. Biz gerçeklerle uğraşırken birileri algıyla uğraşıyordu. Deprem 4,5 büyüklüğündeydi. Yüzyılın Felaketi filmini zaten çekmişlerdi.

‘1 YILDA İHTİYACIN YÜZDE 2,7’Sİ KONUT YAPILDI’

650 bin konut sözü verdiler. 15 Mart geldiğinde 1 yıl sonunda 319 bin vereceğim dedi. Bugün 1 yıl geçti ve 18 bin 19 konut teslim edildi. Bugün sağlanan konut sayısı toplam ihtiyacın yüzde 2,7’sini oluşturuyor. Her 100 depremzededen 95’i ya konteynerlerde ya da çadırlarda yaşıyor.

‘SİZ BANA OY VERMEDİĞİNİZ İÇİN SİZE HİZMET ETMEDİM’ DEMİŞTİ

Salgın, asbeste bağlı kanser riski, uyuz, bit ve solunum yolu hastalıkları riski halen devam ediyor. Kayıp çocuklar var, kayıp depremzedeler var. Bir yanda Kral’ın çıplak olarak karşımıza çıkıp kendini gösterdiği sahne olan Kırıkhan’da Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği sözler var. Kral diyor ki; ‘Feodalizm olarak gördüğü merkezi yönetim yani kendi sarayı ile yerel yönetim uyum içinde olmazsa hizmet gelmez’ diyor. ‘Gelmedi, üzüldün’ diyor. Yani ‘Bana oy vermediğin için sana hizmet etmedim, bir daha yapmayacağım’ diyor. Yazıklar olsun sana. Bunu söyleyenin kalbinde kalp yoktur, taş vardır.

Verilen hizmetleri küçümseyen, yok saymaya çalışan bir zihniyet var. CHP’li belediyeler 9 bin 600 araç ve 28 bin çalışanıyla buradaydı. Erdoğan bunu görmeyebilir ama depremde perişan olan her vatandaş bunu gördü. Erdoğan bunu görmüyorsa millet ona notasını versin, bize sadece nota değil, nimet falan versin.

‘HATAY’IN GÖZYAŞLARINA BAKMADI, İMAMOĞLU’NUN GÖZYAŞLARINA BAKACAK MI?’

90 bin İBB çalışanının bayram çikolatasından vazgeçmesi, burada tam donanımlı bir meslek lisesinin yapılmasını sağladı. Depremde Hatay’ın gözyaşlarına bakmayan adam, Ekrem İmamoğlu’nun gözlerine bakacak mı? Kendini her fırsattan mahrum etti. Ancak lider Ekrem, parayı israf etmek yerine tasarruf edip artan değeri tüm ülkeye aktarmanın ne kadar değerli olduğunu gösteriyor.

‘Taş kalpleri yeneceğiz’

6 Şubat Cumhuriyet tarihimizin en karanlık gecesiydi, yüreğimizdeki o ateş sönmeyecek ama zamanla her şey düzelecek ve sonunda güzeller kazanacak. Karanlık asla aydınlığa galip gelemez, kötülük asla iyiliğe galip gelemez. Sonunda pürüzsüz hale gelecektir. Hep birlikte, katı yüreklileri de, kötü yüreklileri de yeneceğiz. Düzenlilik kazanacak.”

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu